Değerli basın mensupları
Türkiye genelinde başlattığımız eylem her geçen gün genişleyerek büyüyor.Bu eylem iş yerlerine huzuru barışı getiriyor.Baskıyı dayatmayı kovuyor.
Kendine sivil toplum örgütü diyen her sendikanın eğitim çalışanlarına yapılan dayatmalara karşı çıkıp serbest kıyafet eylemine destek olması gerekir.
Ancak sadece adı sivil olan örgütler,içinde bulunduğu topluma yabancılaşmış kuruluşlar toplumun taleplerine göz kapayabilir.
Değerli basın mensupları
Eğitim Sen Şube başkanı yaptığımız eylemi dinsel muhafazakarlaşmanın önü açılmak isteniyor diye eleştirmektedir.Başörtüsünü dinsel simge görmek şaşılığı bizi şaşırtmadı.Zira 2003 yılındaki genel başkanları 14 asır önce köhnemiş karanlık fikir diyerek İslam dini hakkında beyinlerinde barındırdığı düşünceleri ortaya kusmuştu.
Kaybettikçe daha da marjinalleşen Eğitim Sen eylemimizle birlikte milletin ve inançlarının karşısındaki durumunu bir kez daha ortaya koymuştur.Sendikacılık anlayışını Doğuda Kürt milliyetçiliği ,batıda Rakı savunuculuğuna sıkıştıran, eğitim çalışanları arasında Eğitim Sen mi? Eğitim Pilsen mi?espirileri yapılmaya başlanan, kadın denilince akıllarına sadece kadın bedeni gelen bu yüzden kürtaj destekçisi bedenime dokunma eylemlerinin yılmaz savunucusu olan KESK ve Eğitim Sen’den bu eylemi anlamasını beklemiyoruz.
Ama şunu biliyoruz ki;Pek çok konuda aynı düşünmemekle birlikte sağduyu akıl ve izan sahibi pek çok Eğitim Sen’li arkadaşımız eylemimizi sözlü ve fiili olarak desteklemektedir.Sanıyoruz ki Ali Paşa Şanlı’yı çıldırtıp densiz açıklamalarına sebeplerden birisi de budur.
Dün serbest kıyafet eylemi olarak eşofmanla derse girme eylemi yapan Eğitim Sen’in bu eyleminde bile samimi olmadığı ortaya çıkmıştır.Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı öğretmenlere serbest kıyafet talebimizi kamuoyu ile ilk paylaştığımızda o zaman öğretmenler sandaletle derse girer diyerek kamuoyuna dert yanmış böylece haklarını savunduğunu iddia ettiği öğretmenleri aslında nerede ne yapacağını bilmeyen kişiler olarak gördüğünü istemeden de olsa açıklamıştır.
Eğitim Bir Sen’in eylemi bir özgürlük talebi değildir.Bu özgürlük zaten doğuştan var olması gereken bir özgürlüktür.Biz Resmi gazetede yayımlanacak bir yönetmeliği beklemeden bu özgürlüğümüzü hayata geçiriyoruz.Ama Eğitim Sen Şube başkanı bu duruşu ile statükonun yeni ve yenik bir borazancısı olduğunu kamuoyuna ilan etmiştir.Eğitim Bir Sen’in büyük katılımla gerçekleştirdiği serbest kıyafet eylemi bir turnusol kağıdı vazifesi görmüş Eğitim Sen ve Şube başkanının statüko aşığı olduğu ve statükonun yeni borazancısı olduğu artık açık bir şekilde gün yüzüne çıkmıştır.