Çanakkale Zaferi Basın Açıklaması

Tarih 18 mart 1915 rüyalarında gördüklerini kazanama ümidiyle asrın en mükemmel güçleriyle yüklendiler Çanakkale boğazına. Her hesabı yapmışlardı. Donanmaysa donanma, topsa top, tüfekse tüfek en modern haliyle ellerindeydi. Hesap edilmeyen tek şey iman ve imanın gerekliliği olan kardeşlik hukukuydu. Bu öyle iman emirlerinden bihaber olanların öngörebilecekleri bir şeyde değildi zaten.

Kardeşlik hukukuyla batısından doğusuna tüm Anadolu coğrafyası ve İslam coğrafyası, kapıya dayanan sömürgeci ideolojiye karşı tek vücut olmuştu. Eğilecek başın nereye eğileceğini iyi bilen bu millet, hiçbir yaratılmışa boyun eğmemek adına, eline geçirdiği silahı, tüfeği, tırpanı, orağı ile cepheye koşmuş ve ölümde olsa sonunda, saf tutmuştur. Zira vatanını savunurken ölmek Allah yolunda öldürülmek, şanlı mertebeye, şehitlik mertebesine ulaşmak demekti.

O gün cepheye doğuda Erzurum, Hakkari, Malatya, Diyarbakır’dan, batıda Ankara, Eskişehir, İzmir’den yani kuzeyinden güneyine doğusundan batısına dört bir yandan koşanlar bugün tahammül etmede zorlandığımız farklılıkların hiçbirini ayrıştırıcı unsur olarak görmeyip, yüreğinde nifak barındırmadan Tek Beden, Tek Millet olmuştu.

Bedenlerden kurulu o zırh öyle bir güçle kenetlenmişti ki dimdik ayaktaydı savaş sona erdiğinde. Çanakkale geçilmemişti desek de aslında Çanakkale değildi geçilemeyen, Çanakkale’de farklı tenlerden müteşekkil kale idi.Sömürgeci hayallerini hiç yitirmeyen batılı güçlere bir ders olmuştu bu.

Milleti hesaba katmayanın rüyaları illa ki rüya olarak kalacaktı, öylede kaldı. Çanakkale bunun en güçlü kanıtı olarak yıllardır gözümüzün önündedir.

Türkiye’nin farklı tenlerde tek beden oluşunu kuruluşundan bu yana savuna gelen ve temel prensip edinen tüm konfederasyonumuz ve Eğitim Bir-Sen  Eskişehir 1 nolu şubesi olarak Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. O günden aldığımız dersleri anlatmaya devam edeceğimizi açıkça beyan ediyoruz.